Evimizin neşe kaynağı olan çocuklarımızı hayata hazırlarken fiziksel, zihinsel ve ruhsal gelişimleri için pek çok farklı metod izleriz. Çoğu zaman kendi ailelerimizden öğrendiklerimizi, yaşamda deneyimlediklerimizi ve etraftan duyduklarımızı uygularız. Peki doğru olan yöntem hangisi? Doğru; kişiye, topluma, kültüre ve hatta zamana göre değişen bir kavram olduğuna göre kendi çocuğumuz için faydalı olanı, işe yarayanı nasıl seçeceğiz? Bu konuda İtalyan doktor Maria Montessori'nin eğitim sistemini çocuktan yola çıkarak inşa ettiği deneyim felsefesi, günümüzde başarısı kanıtlanmış bir metoddur. Montessori felsefesine göre çocuklar; öğrenmeye her daim hevesli, bağımsızlıktan hoşlanan, denemekten korkmayan, yeterli destek ve uygun ortam oluşturulduğunda kendi kendine öğrenebilecek kapasitede bireylerdir. Bu hâliyle bizden daha cesur olan bu küçük insanlara, kural koymak ya da ödül ve ceza sistemi ile eğitmeye çalışmak yerine, yaşadıkları dünyayı keşfetmelerini sağlayacak deneyimler sunmalıyız.
Montessori felsefesinin bir diğer yönü de, çocuğun kendi kendine yetebilme becerilerini geliştirmesi için ona uygun materyaller sunmaktır. Her ne kadar bizim kültürümüzde ilkokul çağına kadar anneler, çocuklarının peşinden yemek yedirmek için koşsa da, günümüzde bu anlayış giderek azalıyor. Artık her durumda kendini ifade edebilen, ihtiyaçlarını karşılayabilen ve bir sorun olduğunda onu çözebilen çocuklar yetişiyor. Tüm bunları yaparken motor kas gelişimi, farklı zekâ türlerinde ilerleme, ruhsal ve bireysel farkındalıklarında da olumlu yönde büyük farklar izleniyor. "Kendim yapabilmem için bana yardım et." anlayışını benimseyen Montessori pedagojisi ile günlük hayatta çocuğun kendi yemeğini kendisinin yemesi, öz bakımını gerçekleştirebilmesi ve oyuncaklarını toplaması gibi kazanımlar elde etmesi sağlanır. Montessori felsefesi ile eğitim sistemi, doğumdan itibaren her yaşta çocuk için farklı aktivitelerle uygulanabilir.
Bir çocuğun tüm hayatını şekillendiren bilgileri öğrendiği ve deneyimleri kazandığı en önemli dönem ilk 6 yıldır. Montessori eğitimine bu dönemde başlandığında hem zihinsel hem de bedensel gelişiminde büyük farklılıklar görülür. Montessori etkinliklerinden biri de çocuk ile beraber temizlik yaparken düzen alışkanlığı kazandırmak ve özbakım becerilerini geliştirmektir. Peki Montessori aktivitesi olarak eğlenerek temizlik yapmayı nasıl öğretebilirsiniz?
Her çocuk kendine has karakteri ile özeldir ve uygulanacak yöntemler ile kullanılacak materyaller değişebilir. Önemli olan çocuğunuz kaç yaşında olursa olsun, hayata adım attığı andan itibaren kendi kendine yetebilen güçlü bir birey olabilmesi için ona şans vermektir. Hem ailenin hem de toplumun bir üyesi olduğu bilincine sahip, aidiyet duygusu gelişmiş çocuklar yetiştirmek için onları gündelik temizlik ve düzen rutinlerimize dahil etmeliyiz. Bu sayede kendi ayakları üzerinde durabilen, özgüveni yüksek, bağımsızlığını kazanmış, katılımcı, üretken, problem çözücü, çalışkan, dikkatli, öz disiplini gelişmiş, sorumluluk ve farkındalık sahibi çocuklar yetiştirerek toplumları da ileri bir noktaya birlikte taşıyabiliriz. Vileda ailesi olarak temizlik ve düzen eğitiminde çocuklarınızla yeni bir sayfa açtığınız umut dolu yarınlar dileriz…